Ayşe & Tuncay GÖKSAL

Kendisi ..

Tuncay, 23 Kasım 1943’te Uşak’ta doğdu. Ortaokul sonrası 15 yaşında meslek seçimi yapmak durumunda kalıp taksi, kamyon, tır şoförlüğü yapmıştır.50 yıl süren çalışma hayatı 1995 yılında emekliliği ile birlikte sona ermiştir.

Ayşe, 1950 yılında Uşak’ta doğdu. Annesi çok küçük yaşta vefat eden Ayşe Hanım’a anneannesi büyütmüştür. Anneannesi onu ve kardeşlerini büyütürken maddi zorluklarla halı dokuyarak baş etmiş emektar bir kadın profilidir onun hayatında. Babası çocuklarını okutmaya çalışıp, meslek sahibi etmeye çalışmıştır. Terziliğe merakı çok küçük yaşlarda kız kardeşleri ve mahalleden arkadaşlarıyla oyunlarında oyuncak bebek yapıp, onlara giysi dikme ile başlamıştır. İlkokul sonrası mahalle terzisinde terzi eğitimini mahalle terzisinden alıp küçük yaşlarda iş hayatına atılmıştır. Çalışma hayatı 15 yıl önce emekliliği ile sonlanmıştır.

İlk terzilik deneyimine gelinlik dikimiyle başlamış olup, dikim için terziye gelen kişinin yanında gelen ve sonrasında kayın validesi olacak kişiyle tanışmıştır. Ayşe hanımı çok beğenen o kişi sayesinde Eşi Tuncay Bey aracılığı ile tanışıp,1968 yılında evlenmişlerdir.2 kız,1 oğlan çocuğuna sahip çiftin her bir çocuğundan 2’şer torunu bulunmaktadır. Tuncay Bey’in söylemine göre; olumsuz tecrübelerine rağmen, mutlu anlarına tutunarak bu uzun evliliği devem ettirmektedirler..

Şuanda Neler Yaptığı ..

Sabahları güne erken başlayan çift, ibadetlerini yaptıktan sonra sabah egzersizlerini yapıyorlar. Tuncay Bey bu şekilde eklemlerini paslandırmadıklarını gülerek ekliyor. Daha sonra Tuncay Bey’in hazırladığı sıcak su-limon karışımlarını muhabbet eşliğinde karşılıklı içtiklerini ve günün en keyifli zamanlarının bu vakitler olduğunu söylüyor Ayşe Hanım. Boş vakitlerini beraber yemek yaparak sonrasında da bu yemekleri çocukları, torunları ve arkadaşları ile birlikte yemekten hoşlanıyorlar. Çocukları ve torunları ile telefondan görüşmekten büyük keyif aldığını söyleyen çiftimiz bu konuşmaların onlar için hayat motivasyonu olduğunu vurguluyor. Bayramlarda ve çeşitli tatillerde çocukları ve torunları ile bir araya gelip, onlar tarafından ziyaret edilmekten çok mutlu olduklarını ifade ediyorlar. Tuncay Bey kardeşleri ile yılda bir kez deniz kenarında yaklaşık 25 kişilik bir grupla yaptıkları aile tatilinde çok güzel zaman geçirdiklerini söylüyor.

Yaşlılığın Onlar İçin İfadesi ..

Tuncay Bey, her yaşın bir mutluluğu olduğunu söylüyor ve ekliyor biz kendimizi hala genç hissediyoruz. Baston kullanmaya başladıklarında yaşlandıklarını düşüneceğini söylüyor. Günlük tüm işlerimi kendim gördüğüm sürece de kendisini yaşlı hissetmeyeceğini ifade ediyor.

Ayşe Hanım, yaşlılığın ruhta hissedilecek bir kavram olduğunu söylüyor.

Yaşlılıkla Birlikte Yaşamlarında Var olan Değişikler ..

Tuncay Bey’e göre, 65 yaşına kadar kamyon, otobüs, tır gibi büyük araç kullanımına yasal olarak izin varken 65 yaş sonrası küçük araç kullanmaya geçtiğini söylüyor. Araç kullanımındaki bu değişikliğin yaşlılıkla beraber geldiğini ifade ediyor.

Ayşe Hanım’a göre, yaşlanma ile birlikte evde daha çok zaman geçirme şansını bulduklarını ve birbirleriyle daha çok ilgilenmeye başladıklarını söylüyor.

Hayatının Yaşlılık Döneminde Nelerin Onun İçin Değerli Olduğu ..

Bu tatlı yaşlı çiftimiz onlar için en değerli olgunun sağlık olduğunu söylüyorlar. Sağlıklı olmayı büyük servet olarak nitelendiriyorlar. Arkadaşları ve ailelerinin geri kalanıyla iletişimde olmak, beraber zaman geçirmenin çok değerli olduğunu söylüyorlar.

Yaşlılara Saygı Konusunda Düşüncesi ..

Ayşe Hanım, kalabalık ailelerde yaşlı büyükler ile beraber büyüdüğünü ve bunun sayesinde yaşlı bireylere saygıyı ailede öğrendiğini söylüyor. Aynı şekilde kendi torunlarını, çocuklarına da yaşlıya saygı konusunda yönlendirmeye ve önemini öğretmeye çalıştıklarını ifade ediyor.

Tuncay Bey, saygı kavramının ailede başladığını söylüyor. Eğer çocuklar büyüdüğü ailede saygıyı öğrenerek büyümüşlerse saygılı birey olabildiklerini, dolayısıyla yaşlılara da saygı göstermiş olduklarını söylüyor.

Yaşantısında Desteğe İhtiyaç Duyması ..

Çiftimiz manevi desteğe ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar. Sevdikleri tarafından hal hatırlarının sorulması, onlarla iletişim kurmalarının çok değerli olduğunu söylüyorlar. Kısaca sevildiğimizi, sayıldığımızı hissetme gibi manevi desteğe ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar.

Türkiye’de Yaşlı Olmak ..

Tuncay Bey’e göre, sağlıklı değilsen, gelir düzeyin düşükse ve başkaları tarafından desteğe ihtiyaç duyuyorsan yaşlılığın Türkiye’de zor olduğunu ifade ediyor.

Ayşe Hanım’a göre, Türkiye’de yaşlı olmanın kolay olduğunu çünkü maddi-manevi yeterli imkânlara sahip olduklarını söylüyor.

Yetkiniz Olsa Türkiye’de Değiştirmek İstedikleri ..

Tuncay Bey bu sorumuzu gülerek şu şekilde : ‘’ Bunun için sihirli değneğe ihtiyaç var. Değişecek çok şey olduğu için o değnek bizde olmasa daha huzurluyuz’’ yanıtlıyor.

Gençlere Yaşlılığa Hazırlıkla İlgili Tavsiye..

Ayşe Hanım, hayata karşı çok büyük hırs beslememeleri gerektiğini söylüyor.

Sağlıklarına önem verip, korumaya çalışmalarını tavsiye ediyor. Ve son olarak ekliyor:

‘’ Hayattaki zorluklara rağmen, hayat yaşamaya değer ‘’ 

Tuncay Bey, gençlerin doğruluk ve dürüstlükten sapmamaları,

İbadetlerine bağlı kalmaları,

Büyüklerini ve küçüklerini sevmeleri,

Kötü alışkanlık edinmeden, vücutlarına iyi bakmalarını ve

Bir gün kendilerinin de yaşlanacaklarını unutmamaları gerektiğini söylüyor ve şu sözü söylüyor:

‘’Hayat güzel ve gençler bu güzelliği stressiz geçirin’